Bu Blogda Ara

Powered By Blogger

8 Nisan 2017 Cumartesi

Sodom ve Gomore

SODOM VE GOMORE





Herkese merhaba arkadaşlar, umarım iyisinizdir, ben çok iyiyim...

Okunması gereken kitaplar bölümümüzde bugün yine hem tarih hem aşk kokan bir eseri değerlendirip inceleyeceğim. ''Sodom ve Gomore''

Yakup Kadri'nin bir güzel eserini daha sizinle paylaşmazsam duramazdım...

Daha önce Yakup Kadri'nin yaban ve kiralık konak eserlerini incelemiştim, eğer hala okumadıysanız,

Yaban için buraya tıklayın.
Kiralık konak için buraya tıklayın.


Arkadaşlar çok soru geliyor hem mail olarak hem de instagramdan yabancı kitap okumuyor musun sen diye, okuyorsan niye paylaşmıyorsun diye, elbette dünya edebiyatından kitaplar okuyorum fakat ben hem beni okuyan hem de blogum da vakit geçiren herkes için Türk edebiyatını tercih ediyorum pek yakın zamanda yabancı eserleri de değerlendirmeye alacağım, çok güzel geri dönüşler yapıyorsunuz, hepinize cevap veremiyorum, vermeye çalışıyorum ama vakit yetmiyor lütfen kusuruma bakmayın. Bu arada instagramda bir edebiyat sayfamız var, edebiyat, şiir, kitap sözleri seven herkesi beklerim, sayfa da pek yakında bookstagram'a da başlayacağım haberini buradan sizlere veriyorum.😊👍 


İnstagram.com/birsozyazarim






Neden '' Sodom ve Gomore'' ?




Yakup Kadri, her eserine tarihi ve aşkı yoğurarak güzel eserler ortaya çıkarıyor, bize de okumak düşüyor. Kitap kurtuluş savaşı yıllarının mütareke döneminde İstanbullu bir ailenin yerli ve yabancı karakterlerle ilişkisini anlatıyor...

Daha detaylı olarak konusu bölümünden anlatacağım...








Roman ilk olarak 1928 yılında İletişim yayınları tarafından basılmıştır. Son olarak 2004 yılında basılmıştır. Kapak tasarımı sade bir tasarımdan oluşur, son baskı da rutin bir şekilde Yakup Kadri'nin fotoğrafı bulunur. Kitap sayfa sayısı 311'dir...




Peki ''Sodom ve Gomore''nin Konusu Nedir ?













Yazarın, romanına neden “Sodom ve Gomore” ismini verdiği de kitabın başında şu şekilde açıklanmaktadır: “Sodom ve Gomore, Tevrat’tan aldığımız bilgiye göre Lût ve İbrahim devrinde, Filistin diyarının türlü ahlak bozukluklarıyla Tanrı’nın gazabına uğramış iki büyük şehridir. …İşte İstanbul düşman işgali altında iken romanın yazarına böyle görünmüştü.”


Romanın ana karakterleri; Sami bey, Leyla, Necdet, Nermin, kaptan Gerald Jackson Read, kaptan Marlow, Major Will, madam Jimson, doktor Jean Preda, miss Fany Moore



I.Dünya Savaşı sonrasında, işgal altındaki İstanbul, Anadolu’dan kopuk ayrı bir ülke gibidir. Bu mütareke yılları içerisinde İstanbul, İtilaf Devletleri askerleri olan İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan askerler, bu askerleri kendisine dost bilen İstanbul sosyetesi ve bu sosyete dışında kalan, belki de mütarekeden en fazla etkilenen alt-sınıf insanları olarak üçe ayrılmıştır. İçerisinde pek çok milletten insanı bulunduran İstanbul sosyetesi, İtilaf Devletleri askerlerine karşı büyük bir hayranlık içerisindedir. Bu askerlerin yakışıklılığı, üzerilerinde taşıdıkları üniforma ve bu üniformanın temsil ettiği güç, İstanbul kadınlarının başını döndürmektedir. Bu askerlerle birlikte görülmek, sosyete kadınları için bir gösteriş, bir sınıf atlama aracıdır. Bu askerlerin büyüsüne kapılan kadınlardan biri de Leyla’dır. Dayısının oğlu Necdet ile nişanlı olan ve ona büyük bir ihtirasla bağlı olan Leyla, sosyetedeki önemli konumu sebebiyle Captain Gerald Jackson Read’e karşı da duygusal hisler beslemektedir...


Aşık olduğu adam ile sosyetedeki yeri arasında kalan Leyla, bir türlü bu iki adam arasında seçim yapamamaktadır. Bu seçimi yapabilmek için yaşadığı iç çatışmaların yanı sıra, sosyetenin diğer kadınları ile de bir savaş içerisine girmiştir...


Eserin sonlarına doğru sosyetedeki atışmaların getirdiği sinir buhranları ve Anadolu’daki milli mücadele hareketlerinin güçlenmesiyle değişen İstanbul sonucunda Leyla, ne Captain Gerald Jackson Read’e karşı duygular beslediğinin ne de Necdet’in kendisine beslediği büyük aşkın devam ettiğinin farkına varmıştır...


Sonuç olarak; içindeki iyi veya kötü insanlara bakılmaksızın lanetlenmiş bir şehir olan İstanbul, kötülerden arınılması için yakılan, milli mücadele yangınıyla temizlenme yolunda önemli adımların atıldığı bir şehir olmuştur. Artık İtilaf Devletleri askerleri, kendilerine karşı büyük sempati besleyen sosyete insanlarının, kendilerini arayıp sormadığını, kapıları yüzlerine çarptıklarını gördüklerinde tek çareyi, şarkın yalancı büyüsünden kurtulup vatanlarına dönmekte bulmuşlardır...





Yakup Kadri Karaosmanoğlu






Yakup Kadri'nin bu güne kadar 9 roman,  4 öykü,  2 şiir,  4 oyun 5 makale 5 anı2 monografi eserleri vardır... Bütün eserleri okunması gerekir. İlerleyen zamanlarda diğer romanları da değerlendirmeye alacağım...

Daha önce Yakup Kadri''nin Yaban ve Kiralık Konak eserlerini incelemiştim,


Kiralık Konak'ı buradan okuyabilirsiniz...







               Yakup Kadri Karaosmanoğlu





''Sodom ve Gomore''den Alıntılar;




''...Bir defa affeden aşık artık durmadan affetmeye mahkumdur...''
Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu 







''...Aramızda artık her şey bitti, öyle mi? Bunu yazmak kolay, fakat okuyup anlamak güçtür!..''
Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu 






''...Görünüşler her zaman aldatıcıdır...''
Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu 







''...Fakat captain, ben bu hayat tarzından bıkmağa başladım. Büyük bir aşka ihtiyacım var...''
Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu 






''...İnsanın kalbi ne acayiptir? Bir vakit onun ıstırabına sebep olan şey başka bir vakit sevinmesine sebep oluyor...''
Sodom ve Gomore - Yakup Kadri Karaosmanoğlu 





Yakup Kadri Karaosmanoğlu





''Sodom ve Gomore''ye Kişisel Yorumum;

  • Dili sadeliğin biraz altında kalmış fakat bu edebi ve dönemin kelime anlamlarını gayet güzel anlatmış...
  • Akıcı ve sürükleyici bir eser olduğunu söyleyebilirim, kurgu ve yan olaylar gayet güzel tasvir edilmiş...
  • Batılılaşma ve batı hayranlığını en güzel şekilde iğnelemiş, şu günlerde de bu kitabı özellikle bu yüzden sizinle paylaşmak istedim...
  • Kitap bir devam niteliği taşımaktadır fakat bu eseri ayrı okunabilir ve kesinlikle okumalısınız...
  • Her edebiyat severin kütüphanesinde muhakkak bulunması gereken bir eser...
  • OKU👌👌👌


👇
Öneri; Bunu okuyan buna da okuyor. Tıklayınız.















Sosyal medya:

Blog Yazarı Coşkun Soylu;










Arkadaşlar yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Lütfen takip etmeyi ve devamının gelmesini istiyorsanız beni takip edip yorumlanmasını istediğiniz kitabı yorumlarda yazmayı unutmayın...!

Diğer yazılarım için;




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder