Bu Blogda Ara

Powered By Blogger

18 Şubat 2017 Cumartesi

Aylak Adam

Aylak Adam





Merhaba Arkadaşlar...


Okunması gereken kitaplar bölümümüzde bugün Türk edebiyatının saygın isimlerinden Yusuf Atılgan'ın ilk romanı olan ''Aylak Adam'ı değerlendirip inceleyeceğiz... Eminim ki çoğu insan duymuştur fakat okumamış olabilir ama şunu söylemeliyim ki kendi karakterimize çok yakın bulacağız kitabın karakteriyle çünkü bir üşengeçlik kitabı...😜




Neden ''Aylak Adam'' ?

Aylak Adam'ın ana karakterini büründüğü ''C.'' herhangi bir işte çalışmayan, aileden kalma miras ile hayatını devam ettiren, bir sorumluluğu olmayan yani romanın isminden de anlayacağınız bir fiil-eylem bütünlüğü olan bir gencin hayatını konu alır. 4 farklı bölümden oluşan ve her bölümün bir mevsimi ve her mevsimin karakterin hayatı anlatıldığı bir romandır.
Daha detaylı olarak konusu bölümünde anlatacağım...





''Aylak Adam''ın ilk baskısı 1959 yılında ''Varlık Yayınları'' tarafından yapılmıştır. İkinci baskısı 1974 yılında ''Bilgi Yayınevi'' tarafından basılmıştır. 1985 yılımda tekrar basıma giren Aylak Adam'ın basımını İletişim yayınları yapmıştır. En son ''Yapı Kredi Yayınları'' tarafından 2009 yılında basımı yapılmıştır. Girişte ki en son basıma ait bir fotoğraftır. Genelde sade bir kapak tasarımından oluşan roman toplamda 156 sayfadan oluşmaktadır...



Peki ''Aylak Adam''ın Konusu Nedir?




Kitabın adını karakterin kişiliğine yansıtarak yazılan roman ailesinden kalma evlerin kirası ile yaşamını sürdürmekte, atölye, kahvehane, sokaklarda gezinip durmaktadır. Romanın ana karakterleri; ''C.'', Sadık, Ayşe'dir. 


Her sabah işe gider gibi evden çıkar ve arkadaşı Sadık'ın atölyesinde vaktini geçirir. Daha sonra gezerek, hazır yiyerek, aylak aylak dolaşarak vaktini öldürür. C. kendini hayata bağlayacak, vaktini dolu dolu geçirecek bir haz, bir duygu, bir insan aramaktadır. Fakat doyumsuzdur, hemen sıkılır çabuk vazgeçer. Her tanıştığı kadın ile istemediği için bahanelerle ayrılır. Kafasının içine yer edinmiş ve vazgeçemediği bir çocukluğu, annesi, babası vardır ve onları düşünür. En son Ayşe adında bir genç kızla tanışmıştır ve biraz diğer kadınlara göre ümit bağlamıştır. Beraber vakit geçirmiş, eğlenmiş, yemiş içmişlerdir. Bir gün Ayşe'yi sevgilisi sandığı bir adamla görür ve bozulur, Ayşe'de onu görür ve oda kızarır. Ayşe'yi de hemen silmiştir ve aramaz bir daha. Bir gün sıkılarak Ayşe'nin evine gider ve anahtarı ile kapıyı açıp Ayşe'yi bekler, lakin gelmesini istemez kafasında tamamen bitirmek için ve öyle olur gelmez, çıkıp gider ve sevinir...


Uzun bir süre sonra yazlığa taşınan C. orada Ayşe ile karşılaşır ve birbirleri ile gene yakınlaşıp samimi olurlar ve ilişki yaşarlar. Fakat yazın bitimine doğru ikiside kuşkulanır, içlerinde bir değişik ne olacak duygusu vardır...


Aralarında uzun uzun meraklı sohbetler geçirerek yazı tamamlarlar ve ikiside artık ayrılık vaktinin geldiğini düşünür ve Ayşe İtalya'ya giderek ilk adımı atmış olur ve C. rahatlar ve tekrar eski evine döner.



Yine uzun bir süre sonra sokakta bir kadın görür ve o an her şey durur, bütün ağrıları geçer ve kadının peşinden koşa koşa gider fakat kadın otobüse binmiştir ve ne kadar koşsa da yetişemez hemen bir taksinin önüne atılır ve durumu yanlış anlayan taksi şoförü ile kavgaya tutuşur ve hayalinde ki kadın öylece gitmiştir. Polis gelir ve artık geç olduğu için zorluk çıkartmadan bütün hevesleri biter...


...YUSUF ATILGAN...


Yusuf Atılgan'ın bugüne kadar;  3 roman, 3 öykü, 2 şiiri, 1 çeviri, 1 piyes yazısı bulunmaktadır. İlerleyen günlerde diğer ölümsüz eseri ''Anayurt Oteli'' ni de değerlendirmeye alacağım tabiki...



...YUSUF ATILGAN...


''Aylak Adam''dan Alıntılar;


  • ''...Eve gelirken on paket sigarayla bir deste kibrit aldı. Odasının ışığını yaktı. Elindekileri karyolanın altına, boş bavula koydu. Çevresine bakındı. Yoktu. Oturma odasını da aradı. Orada da yoktu. Bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. Kadınlar da böyleydi. Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu...''
Aylak Adam - Yusuf Atılgan



''...Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır...''
Aylak Adam - Yusuf Atılgan



''...Belki de insanlar kendi kendilerini düşünmek, hayaller kurmak için yeteri kadar yalnız kalamadıklarından anlayışsız oluyorlardı...''
Aylak Adam - Yusuf Atılgan







''...Kadınların neden evlendiklerini anlıyorum: Yalnız kalabilmek için...''
Aylak Adam - Yusuf Atılgan







“...Birden kaldırımdan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi…”
Aylak Adam - Yusuf Atılgan





...YUSUF ATILGAN...


''Aylak Adam''a Kişisel Yorumum;

  • Türk edebiyatının bu güzel eseri okuyan herkes gibi benimde hoşuma gitti.
  • Başında söylediğim gibi karakterle okuyucu arasında güzel bir bağ, benzerlik hissettiriyor, çünkü üşengeçliği herkes sever.
  • Gayet sade, akıcı bir üslup ile yazılmış ve üçünçü kişi anlatımına, gözleme, uzun değerlendirmelere de yer verilmiş.
  • Daha önce yorumlamış olduğum ''Yaban'' romanının başlatmış olduğu aydın ve yazarların sorgulaması, kendini yorumlaması, değerlendirmesi örneğinin bir zincir halkasında '' Aylak Adam''ın da rolü büyüktür...
  • Her edebiyat severin kütüphanesinde bulunması gereken bir eserdir.
  • OKU👌👌👌











Sosyal medya:

Blog Yazarı Coşkun Soylu;







Arkadaşlar yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Lütfen takip etmeyi ve devamının gelmesini istiyorsanız beni takip edip yorumlanmasını istediğiniz kitabı yorumlarda yazmayı unutmayın...!

Diğer yazılarım için;



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder