Bu Blogda Ara

Powered By Blogger

20 Şubat 2017 Pazartesi

Yorgun Savaşçı

YORGUN SAVAŞÇI






Merhaba Arkadaşlar...


Okunması gereken kitaplar bölümümüzde bugün usta edebiyatçı Kemal Tahir''in eseri ''Yorgun Savaşçı'' yı inceleyip değerlendireceğiz... Her bölümde söylediğim gibi hiçbir eser okunmalı veya okunmamalı diye değerlendirilmemeli, saygı gösterilmelidir... 







Neden ''Yorgun Savaşçı'' ?

Yine bir tarih severlerin bayılacağı bir kitap olan Yorgun Savaşçı, Mondros Ateşkesi'nin imzalanmasından sonra milli mücadele de yükseldiğimiz dönemlere kadar anlatılan bir romandır.
Hem aşk hem tarih hem savaş ve bir çok tasvir unsurlarının da bulunduğu bu güzel roman her edebiyat severin okuması gerekir...
Daha detaylı olarak konusu bölümünde anlatacağım...





''Yorgun Savaşçı'' ilk olarak 1965 yılında ''Remzi Yayınları'' aracılıyla baskıya girmiştir. Romanın kapak tasarımı içeriğin ana karakterine uygun düzenlenmiş. Yukarı da animasyon tarzı kapak tasarımına uygun 6. baskı ve Kemal Tahir'in kendi fotoğrafının olduğu baskılar vardır. En son baskı 2016 yılında ''İthaki Yayınları'' tarafından yapılmıştır. Yorgun savaşçı ilk baskı sayfa sayısı 538, son baskı sayfa sayısı 543 sayfadan oluşur.


Peki ''Yorgun Savaşçı''nın Konusu Nedir ?

Romanın konusu genel olarak milli mücadele ruhunu anlatır. Gerçek kahramanlar oluşan roman gerçek öyküleri de içinde bulunduruyor. Roman 3 ana bölümden oluşuyor...

Ana karakterler; Cemil, Neriman, Çerkez Reşit Bey, Yarbay Kasap Osman Bey, Ethem Bey'dir...


Yüzbaşı Cemil cepheden yeni dönmüştür. Cemil teyzesinin evine yani İstanbul’a yerleşmiş ve artık orada yaşamaya başlamıştı. Bu arada teyzesinin kızı Neriman ile aralarında bir aşk başlamıştır. Neriman’ın kocası savaşta şehit düşmüş, oğlu Enver de yetim kalmıştır. Cemil, Neriman ile yakınlık kurmuş ve evlilik planları yapıyorlardı. Cemil eski bir İttihatçıydı ve eski İttihatçılarla da görüşüyordu. Eve geldiği ilk günlerin birinde Neriman dürbünle dışarıyı izliyordu ve bir adamı polislerin kovalamakta olduğunu gördü bunu hemen Cemil’e söyleyince Cemil hemen baktı ve kaçan adamın tanıdık bir İttihatçı olduğunu anladı zaten adam da eve doğru koşuyordu. Cemil hemen kapıları açmak istedi fakat Neriman korktuğu için buna izin vermedi. Yakalanacağını anlayan adam ise evlerinin önünde intihar etti. Bu olay ile birlikte Cemil eski İttihatçı arkadaşlarına ulaşmaya çalıştı. İlk olarak tanıdığı Dayı Maksut lakaplı bir adam sayesinde Patriyot’a ulaştı...


Patriyot eski İttihatçı olduğu için aranıyordu. Cemil de Patriyot’u kaçırmayı planlıyordu. Planın içinde Neriman da vardı. Neriman bir arkadaşını ziyaret edermiş gibi terzi kadının evine gidecek ve oradan yaşlı kadın kılığına girmiş Patriyot ile çıkacaklardı. Evden çıkana kadar hiçbir sorun çıkmamıştı fakat mahallenin bakkalı bu durumdan şüphelenmiş ve Neriman’a peçesini açmasını söylemişti. Neriman bir anda panik yapıp ‘Cemil Abi’ diye bağırmış ve adam Cemil’in ismini öğrenmişti. Cemil ise hemen koşmuş ve bakkalı çok kötü bir şekilde dövmüştü. Patriyot’u doktorun evine yerleştirdikten kısa bir süre sonra bakkalın şikayetiyle Cemil her yerde aranmaya başlandı. Cemil’in saklanması gerekiyordu ve o da doktorun evinde saklanmaya başlayacaktı...


Saklandıktan kısa bir süre sonra Cemil ve Neriman nikahlanacaklarından Cemil’in evden çıkması gerekti. Tam nikahın olduğu sırada Doktor Münir Bey’in evi basılmış ve evdeki herkes yakalanmıştı. Cemil geri geldiğinde bomboş bir ev gördü ve ne yaşadığı yere ne de saklandığı bu eve gidemedi. Oradan sonra eskiden tanıdığı Recep adında birine gitti. Onun yanında bir iki kaldı fakat Cemil’i takip edenler izine ulaşmıştı. Hemen kaçması gerekiyordu. Dayı Maksut ona bir yer ayarlamıştı ve subaylar evine gönderilecekti...


Subaylar evinde kaldığı birkaç gün sonra tekrar yolculuk etmesi gerekti. Bu seferki kısa olmayacak uzun sürecek bir yolculuk olacaktı. Yine Dayı Maksut tarafından hazırlanan bir yolculuk planıyla Bandırma’ya gönderildi. Orada Komutan Bekir Sami Bey’i bulması söylendi. Yüzbaşı Cemil, Bekir Sami’yi bulduğunda Bandırma’nın durumu hakkında bilgi aldı. Halk ittihatçıları hiç sevmediği gibi şehirde direnmeye karşıydı. Herkes padişahın fetvasını bekliyordu. Cemil ve diğerleri tehdit edilerek gönderildiler...


Buradan sonraki durakları Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Bursa’ya gitmek oldu. Bursa ise tamamen direnişe karşı bir şehirdi. Askerleri sevmiyorlardı. Yüzbaşı Cemil Çerkez Ethem ile tanışmıştı ve birlikte halkı örgütlemeye gidiyorlardı. Fakat bu sırada Anzavur adında bir çetecinin isyana kalkıştığını öğrendiler. Çerkez Ethem hemen birliklerini toplayarak isyanı bastırmaya gitti. Kısa süren bir çatışmanın ardından isyan bastırıldı. Şimdi ise önemli olan Anadolu’nun diğer şehirlerine direnişi yaymak ve milleti seferberliğe hazırlamaktı...





...KEMAL TAHİR...




Kemal Tahir'in bu güne kadar ; 18 roman, 1 senaryo, 1 mektup yazısı, 15 not yazısı, 1 hikayesi bulunmaktadır. Daha ileri ki günlerde okunması gereken diğer romanlarını da okuyup değerlendireceğim...


...KEMAL TAHİR...



''Yorgun Savaşçı''dan Alıntılar;


"..Sonra bu bitmez tükenmez yorgunluk...Dinledikçe artan bu pelteleşme...Otuz üç yaşındayken yüz yaşındaymışsın gibi yaşamaktan bu usanmışlık... Sevdiğin kadını bile adam gibi özlemeye üşendiren bu..."
Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir





''...Dostlar yağmaya koyulmakta düşmanlara parmak ısırtır. Tanrı bir yerde çöküş belirtisi göstermesin...''
Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir




''...Bursa’ya yatsı ezanı okunurken girdiler. Sokaklarda kimseler yoktu. Sulusepken bir şey yağıyor, insanları evlerine saklanmış şehri, sular altında kalmış bir zaman kasabasının kalıntısına benzetiyordu...''
Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir






''...Kaçan adam paltoluydu. Cemil suratını seçmeye çalıştı. Gözlüklüydü. Düzlüğün bitimindeki ağaçlardan birinin gövdesine tutunup bir an duralamış, sonra kaygan yokuşu inmeye başlamıştı...''
Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir 



''...Cemil, on yedi yaşındayken kapatıldığı Taşkışla’nın yeraltı hücresinde bile, bu kadar umutsuz bir yalnızlık duymamıştı. Şu anda gidecek hiçbir yeri, yapacak hiçbir işi yoktu. Ne önü denizdi, ne ardı tren yolu… Burada, dilini bildiği insanlar da oturmuyordu sanki… Çevresini düşmanlar bile çevirmiş değildi artık...''
Yorgun Savaşçı - Kemal Tahir 





...KEMAL TAHİR...




''Yorgun Savaşçı''ya Kişisel Yorumum;

  • Roman yer yer ağır dil ve betimlemeler kullansa da genelde sade yazılmıştır.
  • Hakim bir anlatıcı kullanılarak kurgulanmış olan roman uzun tasvirler ve betimlemelerde dış dünya ve cansız varlıklarla da geçmiş ve gelecek zaman hakkında bilgi veriyor.
  • Doğu- Batı sorunlarını da konu alan roman milli mücadelenin etkin rollerini anlatıyor.
  • Hem tarih hem edebiyat severlerin zevkle okuyacağı roman kütüphanenizde sizi bekliyor.
  • OKU👌👌👌











Sosyal medya:

Blog Yazarı Coşkun Soylu;







Arkadaşlar yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Lütfen takip etmeyi ve devamının gelmesini istiyorsanız beni takip edip yorumlanmasını istediğiniz kitabı yorumlarda yazmayı unutmayın...!

Diğer yazılarım için;



1 yorum:

  1. hy guys , visit my blog please.
    leave a commen on my blog and i will visit back
    > http://widbell.blogspot.co.id/

    YanıtlaSil