Merhaba arkadaşlar...
Okunması gereken kitaplar bölümümüzde bugün Türk edebiyat tarihinin ilk psikolojik romanı olan Mehmet Rauf'un eseri ''EYLÜL''ü değerlendireceğiz... Her blogumda söylediğim gibi hiç bir eser okunmalı veya okunmamalı diye değerlendirilmemelidir... Zira her esere saygı duyulmalıdır...
Neden ''Eylül'' ?
İlkler hep ilgimizi çektiği için öncelikle ilk psikolojik roman niteliği taşıması okunması için güzel bir sebeptir. Psikoloji severler için başucu niteliği taşıyan ''Eylül'' karakterlerin büründüğü durumların ellerinden çıkıp gidişini ve yasak bir aşka ilerleyişini anlatmaktadır...
Daha detaylı olarak konusu bölümünde anlatacağım...
İlk olması vesilesiyle ve Servet-i Fünun'dan gelmesi sebebiyle günümüze kadar bir çok baskı ve kitap tasarımı değiştiren ''Eylül'' kırmızı çınar yapraklı beyaz fon üzerine işlenmiş kitap girişte koyduğum kitaptır. Sarı sade bir kapak tasarımı yanı sıra mor fon üzerine sonbahar temalı baskısı ve yine isim üzerine kayıkta yasak aşkı temsil eden karakterler kitapların bazı kapak tasarımıdır.
Her yayın evinde sayfa sayısı farklılık göstermektedir ama benim okuduğum kitapta 312 sayfadan oluşuyordu. Ortalama da bu değerlerdedir...
Peki ''EYLÜL''ün Konusu Nedir?
Psikolojik bir roman olduğu hemen anlaşılabilir değildir. Lakin olaylar ve kurgu üzerine değil, karakterler ve yaşantı üzerine bir roman olması bunun bir göstergesidir... Süreyya, Necip, Suat, Hacer, Baba ana karakterlerdir... Süreyya ve eşi Suat akrabaları Necip bey ile aralarında geçen yasak aşk konusu olarak gösterilebilir... Yani her ikisi de evli olan kişilerin ellerinde olmadan, bir arada bulundukları sürede birbirlerine, eşlerinden habersiz yakınlaşmaları ve aralarındaki yasak aşkı anlatmaktadır...
...MEHMET RAUF...
Servet-i Fünun'un önemli ismi olan Mehmet Rauf'un pek çok eseri vardır. Başlıca bunlar; 13 roman, 3 şiir, 11 hikaye, 7 tiyatro oyun yazısı bulunmaktadır... Diğer güzel ve önemli romanlarını ileriki günlerde değerlendirmeye alacağım...
...MEHMET RAUF...
''EYLÜL''den Alıntılar;
''...Öbür türlüsü... İşte Hacer'in. Hacer gibilerin sevdaları... Ömrünü geçirdiği cumbada birini bularak sevip sevilmek için geçen ömründe, uygun ya da uygun olmayan her bulduğuyla aşk oyunu yapmak; işte onların sevmeleri...''
''...Sevmek, bir hastalık gibi geldikten ve sizi eline geçirip kahrettikten sonra anlaşılan, o zaman görülüp incelenen bir durum olmalı idi. Kim bilir Hacer bu pencerede kimleri sevmişti? Yani mümkün olsa sevecekti ve mümkün olmadığı için, bu gerçek hayatları boyunca devam ediyor; yalnızca bir aşk hevesi, gidip gelişleri merak edilen bir hayal olarak kalıyorlardı...''
Eylül - Mehmet Rauf
''...Kalabalık içinde yalınız yaşamak, kalabalık içinde gezip beraber bir köşeye kaçmak, işte asıl zevk budur...''
Eylül - Mehmet Rauf
"...İnsan kalpleri, birbirine bağlılığın ne demek olduğunu o zaman anlar. Ben seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum..."
''...Madem ki mesut olmak mümkün değildir, olmaya çalışmakta mesut olmazsa bile öyle görünmekte güzel bir metanet, bir kuvvet var geliyordu. O zaman tevekkülde bir muzafferiyet değilse bile bir güzellik bahusus bir rahat bulunduğunu anlar...''
''EYLÜL''e Kişisel Yorumum;
- Psikoloji ayrıyeten sevdiğim için zevkle okudum ama belirtmek isterim ki sosyal psikoloji içermiyor yani normal bir roman ama karakterler üzerindeki belirleyici unsurlarına hayran kaldım.
- Bir Servet-i Fünun dönemi eseri olduğu için çok sade değil ama Türkçe bilenin anlayacağı bir roman.
- Psikolojik bir aşk hikayesi olan roman ikilem içinde beslendiği karakterler ile yazılmış.
- Zorlu ve imkansız aşka sürüklenen hikayede karakterlerin ölüm duyguları ve derin betimlenemeyen aşkları ön plandadır.
- Türk edebiyatının psikolojik romanı olan bu eser kitap severlerin kütüphanesinde bulunması gerekir.
- OKU👌👌👌
Sosyal medya:
Blog Yazarı Coşkun Soylu;
Blog Yazarı Coşkun Soylu;
Arkadaşlar yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Lütfen takip etmeyi ve devamının gelmesini istiyorsanız beni takip edip yorumlanmasını istediğiniz kitabı yorumlarda yazmayı unutmayın...!
Diğer yazılarım için;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder