Bu Blogda Ara

Powered By Blogger

16 Şubat 2017 Perşembe

Küçük Ağa

...Küçük Ağa...





Merhaba Arkadaşlar...

Okunması gereken kitaplar bölümümüzde bugün usta kalem Tarık Buğra'nın eseri ''Küçük Ağa''yı değerlendirip inceleyeceğiz... Türk edebiyatının güzel insanı, halktan adamı Tarık Buğra'nın milli mücadele dönemini anlatan bu güzel eseri ''Küçük Ağa'' her Türk'ün okuması gereken bir eserdir. Her zaman söylediğim gibi hiç bir eser okunmalı veya okunmamalı diye değerlendirilmemelidir. Biliyorum bu ''değerlendirilmemelidir'' kelimesi biraz uzun ama sizler benim kusuruma bakmayın, ben bile heceleyerek okuyorum...





Neden ''Küçük Ağa'' ?

Osmanlının son zamanları ve milli mücadele yıllarımızın, halkın çektiği zorluklar, acılar anlatılmaktadır genel olarak. Kuvay-i Milliye'nin konu alındığı romanda hanedan üyelerinin çektiği zorluklar, halkın sağduyusu, vatan sevgisi işlenmiştir... Tarih severlerin, ama öyle siyasi tarih değil, gerçekten tarih severlerin, o tarihin içindeki ince, derin hikayeleri sevenlerin elinden düşürmeyeceği ve defalarca okuyacağı bir kitap...
Detaylı olarak konusu kısmında anlatacağım...







1963 yılında yukarıda sol tarafta ilk baskısı yapılan ''Küçük Ağa'' en son 2004 yılında İletişim Yayınlarının baskısıyla girişte koyduğum kapak tasarımı kazanmıştır. İlk tasarım eski ve kaliteli bir baskı değildir ama siyah tema üzerine turuncu desenlerle sade bir kapak tasarımı vardır. En son baskısında ise Tarık Buğra'nın kendi fotoğrafı üzerine kırmızı temalı sade bir kapak tasarımı vardır. Yukarıda sağ tarafta bulunan daha sade bir kapak tasarımı olmakla birlikte beyaz fon üzerine siyah tasarımı vardır. İlk baskı toplamda 477 sayfadır. Son baskı 479 sayfadır. ''Küçük Ağa'' 1983 yılında aynı isimle diziye de uyarlanmıştır...





Peki ''Küçük Ağa''nın Konusu Nedir?







Birinci dünya savaşının sonlarına doğru gücünü yitiren Osmanlı Devletin'de patlamalar başlamış, isyanlar baş göstermiş, halk zorluk içinde yaşamına devam etmekte, şehirde sadece yaşlı, çocuk ve kadınlar bulunmaktaydı. Kitaba ''Akşehir''de başlayarak geliştiren ve milli mücadelenin belli bir dönemini konu alan roman savaşın sona ermesiyle hayatta kalan erlerin memleketlerine dönmesiyle başlar. Romanın ana karakterleri; kitabın adı olan ''Küçük Ağa'' yani İstanbullu Hoca, Salih, Çerkez Ethem, Haydar doktor, Ali emmi ve Emine Hanım'dır. Salih savaşta sağ kolunu kaybetmiş Akşehirli bir erdir. Osmanlı politikasının da yavaş yavaş etkilendiğini gören Salih savaşın dostlukları bitirdiğini Rum arkadaşı Niko'nun tavrıyla anlamıştır. Fakat sadık olduğu arkadaşından kopamaması sebebiyle karşıt taraflar için baskı altında kalmış ve dışlanmaya başlanmıştır. Padişah ve devlete güveni azalan halk yeni kurulmuş Kuvay-i Milliyi duymaktadır. Hoca ve Kuvay-i Milliyeciler arasında açılmalar görülmektedir. Salih Kuvay-i Milliye katılmaya kadar verir ve onu satan savaşta karşı tarafa geçen arkadaşı Niko'dan da intikam almak için yemin eder. Kuvay-i Milliyeciler, Hoca hakkında ölüm fermanı çıkarır ve Hoca da kaçar. Hocayı yakalamak için görevlendirilen Salih Hoca'yı yakalar ve Kuvay-i Milliye tarafına geçmesini sağlar ve Çerkez Ethem'in bölüğüne bağlı Tevfik beyin çetesine katılmayı sağlar. Çerkez Ethem'in büyük başarılarından bahsedilmiştir fakat düzenli ordu ve İsmet Paşa'nın emri altına girme durumu çıkınca kardeşleri ile birlikte bu duruma işkillenirler.  Hoca'nın Kuvay- i Milliye tarafına geçmesi köylü ve halk tarafından büyük gurur ve güç kaynağı olur ve Çerkez Ethem'i durdurmak için Kütahya saldırısında oyun oynayan hoca kendini kanıtlar. Ankara'ya davet edilen Hoca zıt düştüğü Doktor ile karşılaşır. O sırada Çerkez Ethem yunanlılara sığınmıştır. Doktorun köyde ölü olarak bilindiği duyunca köyüne gitmek ve eşi ve çocuğunun hasretini gidermek ister. Salih Hoca'yı kurtardığından beri Küçük Ağa olarak bilinen hoca köye gelir ve eşinin durumunun kötü olduğunu öğrenir. Eşi çocuğunu ona emanet ettikten sonra ölür ve hoca durumunun acısı olsa da vatan aşkından dolayı ve devletine sadık olduğundan dolayı göreve devam eder...




 ...TARIK BUĞRA...

Tarık Buğra'nın bugüne kadar pek çok eseri vardır. Bunlar; 11 roman, 4 deneme, 3 tiyatro yazısı, 4 hikaye, 1 gezi yazısı ve 1 de senaryosu bulunur... Hepimizin duyduğu bu romanları ileri ki günlerde değerlendirmeye alacağım...



...TARIK BUĞRA...


''Küçük Ağa''dan Alıntılar;




''...Ama asıl acısı, memleket hala uyanamayanlarla doluydu; nitekim kavga, işte sürüp gidiyor, bünyenin kendi kendini kemirişi bitmiyordu...''
Küçük Ağa - Tarık Buğra





''...Bir millet mezarının kıyısında boğuşuyor, yeniden hayata katılmak için dişini tırnağına takıyordu. Fakat zor olan zaferdi, zaferden sonrasıydı. Başlangıç bu günler değildi, başlangıç zafer denilen şey olacaktı. Başlangıç yani Türkiye'nin hayatıyla ilgili asıl savaşın başlangıcı... Bu savaş zaferden sonra başlayacak; iyilerle kötüler, mideciler ve budalalarla vatanseverler arasında geçecekti...''
Küçük Ağa - Tarık Buğra







''...Yanıldığımı sanmıyorum muhterem peder. Evet biz Osmanlıyız. Babalarımız ve dedelerimiz asırlardan beri bu toprakta Türklerle birlikte, onların haklarına sahip olarak yaşadı. Bir zulüm, bir hakaret görmedik. Aldık, verdik, hak hukuk geçti aramızda... Devlet galip gelince bir kötülük görmedik, üstelik makamlar, unvanlar aldık.Fakat yenilince biz kötülüğe kalkıştık. Ne için ? Yakışır mı bu? İşte işitiyoruz. Bizim dediğimiz Atina ordusu gittiği yerde bize köpek gibi bakıyormuş. Halbuki siz bayram yaptınız geliyorlar diye...''
Küçük Ağa - Tarık Buğra







''...Ve bugün tekerlek kırılmıştı. Ümit artık İstanbul'da değil Ankara'daydı ve bu ümit pırıl pırıldı, muhteşemdi, insanı hayata yeniden kavuşturacak kadar kudretliydi...''
Küçük Ağa - Tarık Buğra








''...Tek kollu, fakat sapasağlam mideli kalan bedeni, ihtiyar anayı düşünmeliydi artık. Düşünmeli ve hiçbir şey hatırlamamalıydı...Hem hatırlamak, hem de düşünmek mi? Fakat cehennem dedikleri işte bu değilse nedir?...'' 
Küçük Ağa - Tarık Buğra




...TARIK BUĞRA...






''Küçük Ağa''ya Kişisel Yorumum;
  • Bir milletin dirayeti, inancı ve vatana bağlılığı çok güzel betimlenmiş.
  • Sade bir üslup ile yazılmış ve karakterler gerçek bir hayattan alınmış.
  • Sürükleyici ve tarih severlerin kesinlikle beğeneceği bir eserdir.
  • Türk edebiyatının bu güzel eseri bize gerçekten vatana bağlılığı anlatan ve vatan aşkı bulunan her gencin okuması gereken bir eser.
  • Her Türk'ün kütüphanesinde bulunması gereken bir eserdir.
  • OKU👌👌👌













Sosyal medya:

Blog Yazarı Coşkun Soylu;









Arkadaşlar yazımı okuduğunuz için hepinize teşekkür ederim. Lütfen takip etmeyi ve devamının gelmesini istiyorsanız beni takip edip yorumlanmasını istediğiniz kitabı yorumlarda yazmayı unutmayın...!

Diğer yazılarım için;








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder